34,7482$% 0.09
36,5389€% 0.13
43,9709£% 0.05
2.949,69%0,22
4.890,00%0,32
3340530฿%-0.69119
124703Ξ%-2.07471
1 Nisan 2021 sabahında ‘’Ankara’da dev suç örgütü operasyonu’’ haberleriyle gündeme
bomba gibi düşen ve ‘’ TR-STS SAVUNMA HARP VE HAVACILIK A.Ş.Şirketi ve Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü HÜSEYİN MESUT ALVER , Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı SERKAN YILDIRIM ve diğer şirket çalışanlarının haklarında ileriye sürülen tüm iddialar Ankara 1.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haklarında beraat kararı verilerek suçsuzlukları ispatlandı.
Silahlı Suç Örgütü Liderliği, Silahlı Yağma ve Dolandırıcılık suçlarından TR-STS isimli firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Mesut Alver, yönetim kurulu üyesi Serkan Yıldırım ve bazı çalışanları ile 7 kişinin yargılandığı uzun soluklu davada sunulan iddiaların ASILSIZ olduğu gözler önüne serildi ve 14 ŞUBAT 2024 tarihindeki karar duruşmasında dosyada yargılanan tüm sanıklar hakkında BERAAT KARARI verilirken aynı zamanda mahkeme ilgili şikayetçiler hakkında da SUÇ UYDURMAKTAN RE’SEN Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu .
Tübitak’ta çalışan Sayıştay eski Başkanının mühendis oğlu ve üç arkadaşı, kendilerine
TÜBİTAK SAGE de çalıştıkları dönemde TR-POD isimli bir firma kurarak Tübitak Sagenin
projesi olan ve kendilerinin Tübitak Sage de mühendis olarak bu projenin bir parçasında
çalıştıkları EHE-POD projesini akıllarınca dışarıdan Tübitak sageyi kendilerinden hizmet
alımına mecbur bırakmak maksadıyla kurdukları şirketin Tübitak Sage tarafından tespit
edilmesi sonucunda haklarında soruşturma açılmış ve iş akitlerine son verilmesi aşamasında istifa etmişler sonrasında ise, Seyit Ahmet Baş’ın bizzat Hüseyin Mesut Alver’den rica etmesi neticesinde TR-STS şirketi bünyesinde işe alınmışlar.
Şirket bünyesinde görev yaptığı anlaşılan Sayıştay eski Başkanı’nın oğlu ve üç arkadaşı ;
‘’maaşlarımızı önceki iş yerimize göre eksik alıyoruz, sigortamızı yapmadılar, aşırı disiplin var , ciddiyet var ” gibi iddialar ile şikayetçi olmuş ve ardından deyim yerinde ise KARAKOLUN BİLE İFADE ALMAYA İMTİNA EDECEĞİ İŞ DAVASI NİTELİĞİNDEKİ BİR İDDİA İLE NE HİKMETSE BÜYÜK BİR OPERASYON YAPILMIŞ .
Ardından o donemde 7 kişilik kurmaca bir suç örgütü oluşturulmuş ve ALVER – YILDIRIM 7 ay tutuklu kalmıştır.
Bu süreçte şikayetinden vazgeçen mühendisler ‘ Biz yanılgılya düştük , yanlış anladık ‘ gibi
ifadeler ortaya koymuşlardır .
Suç örgütü liderliği, Silahlı yağma ve dolandırıcılıkla suçlanan Alver’in savunmasında dikkat
çeken ifadeler yer aldı. Mehmet Zahit Baş’ın babasının eski Sayıştay Başkanı olduğunu
vurgulayan Alver, “anlatılanların beyanlardan ibaret iddialar olduğu aşikardır, zira iddia
ettikleri gibi kendimizi Savunma Sanayi Başkanlığına bağlı olarak tanıtmış olsaydık ya da ima etmiş olsaydık, devletin en önemli makamını işgal eden Sayıştay Başkanı bunu hemen
öğrenebilecek bir konuma sahiptir. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarını denetleyen bir
makamın bu konuda kandırılması inandırıcılıktan öte komiktir. Bizim art niyetimiz söz konusu ise neden devletin üst düzey bürokratları ve çeşitli devlet erkanı bizleri ziyarete gelmiştir.
Ayrıca biz dolandırıcı ve suç örgütü isek Sayıştay Başkanı niçin oğlunu ve üç arkadaşını,
birlikte yediğimiz bir yemek sırasında yanımıza almamız konusunda ricacı ve ısrarcı olmuştur.
Haricen şahsıma defaatle mesajlar ile oğlumu ve arkadaşlarını ile al tarzında telkin ve öneri
sunmuştur . Mehmet Zahit Baş ve beraberindeki mühendisleri benim tanımam mümkün
değildir, babası Seyit Ahmet Baş bizi tanıştırmıştır. Sayıştay Başkanının tanımadığı birinden
oğlunu işe almasını istemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bunun ispatını mahkemenize
delil olarak da sunduk . TR-POD konusunda kendi masraflarını karşılayamadıkları için
hisselerinin %60’ını kendi istekleri ile devretmişlerdir. Sayıştay Başkanının devrede olduğu bir işte, kim zorla hisseleri kendi bünyesine geçirebilir, inandırıcılıktan uzaktır ki zaten firmaları tabela firması ve hiçbir geliri projesi olmayan bir firmadır. Sigorta konusu ise, şirketin iştirakçisi oldukları için kendilerine sigorta yapılması namümkündür. Bağkurlarını yapmaları gerekirdi, nitekim sigorta yapılması gerektiği halde yapılmamış olsaydı dahi bu iş
mahkemesinin konusu olmalı değil miydi?”
Mahkemede Sayıştay eski Başkanı Seyit Ahmet Baş’ın oğlu Mehmet Zahit Baş başta olmak
üzere müştekilerin iddialarını hatırlayamaması ve çelişkili ifadeleri dikkat çekti . Önce
şikayetten vazgeçerken ‘ Biz yanlış anladık , yanılgıya düştük , maddi anlaşmazlıklar oldu ‘ gibi ifade beyanlarını yalanlayarak 30 ay sonra mahkemede ‘ Avukatımız yazmış , bilgimiz yok ‘ gibi çelişkili ifadelerde bulundular . Ardından Alver ve Yıldırım’ın avukatlarının çapraz
sorularına da yine birbirinden farklı ve sadece beyana dayalı söylemlerde bulunarak ortaya
koydukları iddiaların ASILSIZ olduğunu netleştirdiler.
Hüseyin Mesut ALVER ve Serkan Yıldırım , yönetim ofislerinde faaliyet gösterdikleri sırada kendilerine gelen ismini bilmediğimiz bir kaynak tarafından , Mühendislerden Murat Çelik ve Yusuf Elmas isimli kişilerin birinci derece aile fertlerinde FETÖ ÜYELİĞİ , DARBEYE TEŞEBBÜS gibi suçlarda hükümlü kişiler olduğu bilgisi sonucunda , MİLLİ DURUŞ sergileyen Hüseyin Mesut ALVER ve Serkan YILDIRIM derhal Murat Çelik ve Yusuf Elmas’ı yanına çağırıp durumu sormuş ardından mühendisler samimi ikrarda bulununca da mühendisler ile yollarını ayırmak istemişler . Bu durumu o dönemin Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş’a anlatan ALVER VE YILDIRIM, müteber görülmemiş ve kendilerine cephe oluşturmuşlardır.
Her ne hikmetse o süreçte Hüseyin Mesut ALVER ve Serkan YILDIRIM ‘ın fotoğrafı FETÖ
TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU OLARAK ARANAN VATAN HAİNİ EMRE USLU tarafından twitterda
paylaşılmış ve İFŞA EDİLMEK SURETİYLE TERÖR ÖRGÜTLERİNİN HEDEFİNE KONULMUŞTUR.
Bu twit sonrası Hüseyin Mesut ALVER ve Serkan YILDIRIM Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Savcılığına FETÖCÜ HAİN TERÖRİST Emre Uslu hakkında suç duyurunda bulunmuşlar . Bu süreçlerin Alver ve Yıldırım’ın mühendisleri kovması ile denk gelmesi kafa karışıklığına sebebiyet vermiştir.
TR-STS öncesi STS firmasında yönetici olan Hüseyin Mesut Alver ve Serkan Yıldırım,2020
senesinde Azerbaycan – Ermenistan savaşı olduğu sırada Ermenistan’a silah satan Sırbistan’ın KRUSNIK Firması ile anlaşma masasına oturan şirket sahibi Ömür Yalçın’a tepki göstermesi ve o firma ile yapılacak tüm anlaşmaları engelleyerek görevinden istifa etmesi sonucu ters düştüğü şirket sahibini de emniyet görevlileri telefonla arayarak şikayet dosyasına eklemişler.
Emniyet tarafından aranarak ısmarlama sonucu dosyaya müşteki toplanması mahkeme
heyetinin gözünden kaçmadı. Alver ve Yıldırım’ın milliyetçi bir tavırla yapmış olduğu bu
savunma ve ‘’bugün olsa yine aynı şekilde davranırız , Azerbaycan Türkü kardeşlerimize
kurşun sıkan kim olursa olsun ezer geçeriz, bundan pişman değiliz, bunun için bir ceza
alacaksak da bizim için şeref olur, Türk Milleti Sahipsiz DEĞİLDİR ’’ ifadeleri mahkemeye
katılan izleyiciler tarafından takdir topladı.
Basın yayın organlarında çıkan savunma sanayi firmalarına çöktüler, baskı yoluyla para aldılar ,tehdit ederek vurgun yaptılar ve firmaları dolandırdılar gibi haberlerin altının tamamen boş olduğu bu yönde hiçbir şikayetçinin olmadığı ortaya çıktı.
Bu tür şikayetlere konu ettikleri Aycan Karban isimli elektrikçiye Serkan Yıldırım’ın geçmişte maddi ve manevi yardımcı olduğu fakat Aycan Karban’ın Serkan Yıldırım’dan aldığı borç paraları ödemediği ve çeşitli bahaneler ile sürekli oyaladığı kendisinin operasyondan 2 yıl öncesinden Serkan Yıldırım tarafından zaten icra takibine verildiği ve Serkan Yıldırım’ın Aycan Karbana İcra takibinde 41.sırada olduğu ve Aycan Karban’ın borçtan kurtulmak için yalan ifade verdiği kendisinin mahkemeye sunduğu ifade metninde de ekonomik buhranda olduğumdan dolayı İFTİRA ettim dediği ayrıca emniyette oluşturulmuş olan teşhis raporlarındaki şahıslarıda hayatında hiç görmediğini söylediği görüldü. Mahkemede ifade veren tanık ve Whatsapp yazışmalarıda Aycan Karbanın iftirasını ortya çıkardı. Mahkeme heyeti karar duruşmasında Aycan KARBAN hakkında SUÇ UYDURMAKTAN Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu.
Hüseyin Mesut ALVER ve Serkan YILDIRIM hakkında asılsız twitler atarak algı operasyonu yaratan Militer Doktrin gibi hesap sahipleri yakın zaman içerisinde gayrı milli faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle göz altına alındı . Bu süreçte MİLLİ VE YERLİ DİK DURUŞLARINDAN ödün vermeyen Hüseyin Mesut ALVER ve Serkan YILDIRIM’ın kendilerini aklayacak ve suçsuzluklarını ispat edecek delilleri FEZLEKEYE EMNİYET TARAFINDAN KONULMAZ İKEN , ALEYHTE yine benzer bir hesap olan ve ülkenin milli menfaatlerine aykırı paylaşımlar yapan bir twitter hesabını müteber sayıp komik bir şekilde DELİLMİŞ gibi fezlekeye eklemeleri OPERASYONUN taraflı ve planlı bir İTİBAR SUİKASTİNE YÖNELİK OLDUĞU ihtimalini düşündürüyor .
3 senelik itibar suikastı sonunda AKLANAN Hüseyin Mesut ALVER ve Serkan YILDIRIM
mahkeme salonunda beraat aldıklarından sonra ki ifadesinde ‘ Bizler Medrese-i Yusufiye ile
sınandık ancak Hak yerini buldu . Bu ülkenin bizlere bizim gibi insanlara ihtiyacı var . Zalimler zulüm etti diye MAZLUM YENİLMEZ . Daha güçlü daha istikrarlı bir şekilde kaldığımız yerden ÜLKEMİZE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ . Bizi ne FETÖ ne de benzer yapılar yıkamaz bu ülke dualarla şehitlerimizin kanı ile alındı , bizim bunlara vereceğimiz zerre bir şey dahi olamaz . Zindanlar , zulümler , suikastler ASİL TÜRK MİLLETİNİ YIKAMAZ , ALLAH İNANANLARLA BERABERDİR . NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ! ‘’ diyerek adliyeden ayrıldı.
ÖSYM Başkanı Ersoy’dan Açıklama: 2024 YKS 8-9 Haziran’da
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.